Berlin’de Noel

 

Berlin’de her sene olduğu gibi bu sene de Kasım ayının son haftasından itibaren Noel heyecanı tüm şehri sardı. Evler, iş yerleri, alışveriş merkezleri ve caddeler adeta çabucak kararan havaya inat gece geç saatlere kadar ışıl ışıl aydınlatılıyor. Birçok semtte kurulan Noel pazarları başta sıcak şarap ve ızgara sosis olmak üzere, yiyecek-içecek ve hediyelik eşya tezgahlarıyla dolu. Atlı karıncaları, buz pateni pistleri, kızakla kayılan rampaları ve dönme dolapları ile yediden yetmişe herkese hitap eden bu pazarların ziyaretçileri sadece Berlinliler değil elbette. Soğuk havaya rağmen Noel pazarlarını ziyaret eden turist sayısı da azımsanmayacak ölçüde. Pazarlardaki yoğunluk 24 Aralık’tan sonra azalsa da çoğu yılbaşına kadar açık. Bununla beraber hafta sonlarında ve sadece 2 gün için kurulan pazarlar veya temalı otantik pazarlar da mevcut.


4. Yüzyıldan beri kutlanan Noel’in kiliselerden çıkıp evlerin salonuna girmesi Almanya’da 19. Yüzyılın başlarına denk geliyor. Böylelikle gittikçe kiliseden bağımsızlaşan Noel kutlamalarına çam ağacı süsleme ve hediye verme ekleniyor. Her ne kadar ağaç süsleme ilk başlarda zenginlerin ve asillerin bir geleneği olsa da 1870li yıllardan itibaren küçük burjuvazinin de benimseyeceği şekilde yaygınlaşıyor. Bu geleneğin İngiltere’ye 19. Yüzyılın ilk yarısında Kraliçe Victoria’nın Alman kocası Prens Albert tarafından götürüldüğünü de ekleyelim.


Haftalar süren Noel heyecanının doruk noktası 24 Aralık gecesi. O gece birçok aile, başta anne, baba ve çocuklar olmak üzere, bazen akrabalar ve seyrek de olsa arkadaşlarla özenle süslenmiş Noel ağacının etrafında bir araya geliyor, birbirlerine hediyelerini veriyor ve hep beraber yemek yiyorlar. İsa’nın doğumunun kutlandığı ve Hristiyan dünyasında kutsal kabul edilen bu gece, kilisede gece yarısı yapılan bir ayin ile tamamlanıyor. Aynı ritüel, hediye kısmı olmaksızın sonraki iki akşam da (25-26 Aralık) tekrarlanıyor.


Elbette sadece 24-26 Aralık günleri arasındaki aileyle bir arada yenilen yemekleri veya kilise ziyaretlerini değil, haftalar öncesinden başlayan Noel pazarlarını da kutlamalara eklemek gerek. Bununla beraber Noel Pazarlarının ilk ne zaman kurulduğu konusu epey tartışmalı. Bu pazarların orta çağdan beri var olduğunu savunanlar olsa da bir çok tarihçi bunun yeni çağ ile başlayan bir gelenek olduğu konusunda hem fikir. Almanya’nın en eski Noel pazarının Nürnberg’de 1697 yılında kurulan Pazar olduğu tahmin ediliyor. Berlin’de ilk pazarın ne zaman kurulduğu konusunda da netlik yok. Ancak 18. Yüzyıl sonlarında şehirde bir Noel pazarı kurulduğuna ilişkin bilgileri Heinrich Wilhelm Seyfried’in ‘Tlantlaquatlapatli’ takma adıyla 1789 ve 1792 yılları arasında çıkardığı ve ‘Chronik von Berlin oder Berlinische Merkwürdigkeiten’ başlığı ile yayınladığı dergisinde buluyoruz. Buna göre o dönemin Noel pazarı 12 Aralık’ta kuruluyor ancak asıl 20 Aralık’tan sonra canlanıyormuş. 20-24 Aralık günleri arasında ise genç, yaşlı, zengin, fakir her kesimden ve yaştan insanın akınına uğrayan pazarda 23 Aralık gününe kadar malların çoğu satılıyormuş. 24 Aralık günü ise sabah 09:00 da açılan pazar akşam saat 18:00 de kapanıyormuş. [1]


Berlin’in 200 yıldan fazla bir geçmişe sahip Noel pazarları içerisinde en çok bilinenler kuşkusuz Gendarmenmarkt, Breidscheidplatz ve Alexanderplatz’da kurulanlar. Özellikle yılda yaklaşık 800.000 ziyaretçisiyle Gendarmenmarkt denilen alanda kurulan pazar, el işlerinin sergilendiği tezgahlar ve zengin yeme-içme alternatifleriyle şehrin en çekici Noel pazarlarından bir tanesi ve Yılbaşı’na kadar devam ediyor. Breidscheidplatz’daki Noel pazarı ise şehrin en prestijli caddelerinden Kurfürstendamm üzerinde yer alıyor. 19 Aralık 2016 günü gerçekleşen terörist saldırıya hedef olan pazar, bu saldırıdan beri çok sıkı güvenlik önlemleriyle korunuyor. Alexanderplatz ve Berlin Belediye Binasının (Rotes Rathaus) önünde kurulan Noel pazarları ise atlı karıncası ve dev dönme dolabı ile görülmeye değerler.

 

 



[1] Lara Schmidt, Weihnachtliches Theater (Bielefeld 2017)