Berlin Duvarı ve Bernauer Strasse

Bu yıl Berlin Duvarı’nın yıkılışının 30’uncu yılı. Bu nedenle 4 Kasım tarihinden itibaren kentin çeşitli yerlerinde anma toplantıları, konferanslar, sergiler, konserler ve okumalar yapılıyor. Etkinlikler 2020 yılında da devam edecek. En geniş katılımlı anma töreni ise 9 Kasım günü Doğu Berlin’den Batı Berlin’e geçişlerin duvara rağmen ilk kez serbestçe yapılabildiği Bernauer Strasse’de düzenlendi. Şehrin duvar ile ilgili yapılmış bu en büyük anma parkında(Die Gedenkstätte Berliner Mauer) Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier ve Başbakan Angela Merkel, yabancı ülkelerden davet edilen devlet adamları ile beraber duvarı aşmaya çalışırken hayatlarını kaybetmiş onlarca insanı andılar ve sembolik olarak ellerindeki güller ile duvarı deldiler. Akşam saat 18.00’den itibaren Brandenburger Kapısı’nın önüne kurulmuş sahnede ses, ışık gösterileri ve konserler düzenlendi.


Peki neden Bernauer Strasse bu kadar önemli?


Berlin’e gelen ziyaretçiler,bir dönemin iki kutuplu dünyasında yaşanan soğuk savaşın sembolü olan Berlin Duvarı ile bilgileri şehrin çeşitli yerlerinde bulunan müzelerde veya sergilerde bulabilirler. Buralarda en ilgi çeken görseller,apartman pencerelerinden sokağa atlayarak kaçmaya çalışan insanlar, dikenli tellerin üstünden atlayarak Batı’ya iltica eden asker, merdivenlere tırmanıp Doğu Berlin‘deki akrabalarına el sallayan Batı Berlin’lilerdir ve bu fotoğrafların hemen hepsi Bernauer Strasse‘de çekilmiştir.


Aslında Berlin Duvarı’nın tarihinin Bernauer Strasse’de başladığını ve yine bu sokakta sona erdiğini söylemek yanlış olmaz. Nitekim barikatların kurulmaya ve geçişlerin engellenmeye başlandığı 13 Ağustos 1961 gününden itibaren bu sokakta cephe dahil tamamı Doğu Berlin’e, önündeki kaldırımı ise Batı Berlin’e ait olan apartmanlarda yaşayan insanların giriş-çıkışın yasaklandığı cümle kapılarından değil, dairelerinin pencerelerinden atlayarak veya sokağın altından tüneller kazarak Batı Berlin’e kaçmaları o dönemin hem ulusal hem de uluslararası basınının en fazla dikkat çeken olaylarıydı. Daha sonraları ise kaçmayıp bu sokakta oturmaya devam edenlerin Batı Berlin’e bakan pencerelerinin tuğla duvar örülerek kapatılmaları da yetmeyecek, yaklaşık 2000 kişi yaşadıkları mekanları terk etmek zorunda kalacaklar ve devlet eliyle başka yerlere yerleştirileceklerdir.


Doğu Almanya hükümetinin (resmi adıyla Alman Demokratik Cumhuriyeti) Bernauer Strasse’deki faaliyetleri bunlarla sınırlı kalmayacaktır. Kısa süre sonra bütün evler yıkılacak, geniş bir bölge insansız hale getirilecektir. 1985 yılında ise tam sınırda bulunan kilise (Versöhnungskirche) yıkılarak, duvarla beraber birçok bariyer ve ölüm şeridi inşa edilecektir. Ama bu sokakta yaşanan olayların kuşkusuz en beklenmeyeni, 28 yıl boyunca aileleri, sevgilileri, arkadaşları ayıran ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu duvarın 9 Kasım 1989 günü geçişlere açılmasıydı. Bu şaşırtıcı bir şekilde hükümet sözcüsü Günther Schabowski’nin Doğu Almanya vatandaşlarının uyması gereken yeni seyahat kurallarını açıkladığı basın toplantısından hemen sonra gerçekleşmişti. Çünkü Bay Schabowski kuralların ne zamandan itibaren geçerli olacağını soran bir gazeteciye ne cevap vereceğini bilmiyordu ve kısa bir duraklamadan sonra elindeki nota bakarak “derhal, hiç beklemeden” deyivermişti. 13 Haziran 1990 da duvarın sökülmesine de yine buradan başlanacaktı.


Bugün Bernauer Strasse’de Berlin Duvarı ile ilgili pek çok bilginin ve görselin bulunduğu Dokümantasyon ve Ziyaretçi Merkezleri’nin yanı sıra büyük bir Anma Parkı var. Burada duvarla ilgili bir merkezin yapılması fikri,yıktırılan kilisenin papazı olan Manfred Fischer’e ait. Olan bitenin gelecek kuşaklara aktarılması için gözle görülür bir şeylere ihtiyaç olduğunu düşünen Fischer hem duvarın bu kısmının yıktırılmamasını hem de yıktırılan kilisenin yerine küçük bir şapelin inşa edilmesini sağlıyor. Berlin Senatosunun da desteklemesiyle 2006 yılında 45 bin metrekare büyüklüğünde ve 1.4 km uzunluğunda arazi satın alınarak 27 milyon Euro bütçe ile parkın yapımına devam ediliyor. Çıkış noktasında ziyaretçilerin “Neden bu duvar yapılmıştı?”, “Neden 28 yıl boyunca muhafaza edildi? “Hangi koşullarda yıkıldı?” gibi soruları olan bu proje, birçok perspektiften bakarak bunlara yanıt arıyor. Duvarının yıkılışının 25’inci yılında son birimlerinin inşaatının tamamlanması ile açılısı yapılan bu park, bir zamanların “Hayalet İstasyonu” Nordbahnhof’tan başlayan ve Bernauer Strasse boyunca uzanan bir parkurdan oluşuyor.


Burada gerçek duvarın yanı sıra tarihsel gelişmelerle ilgili ayrıntıların verildiği Bilgi sütunları, kaçış esnasında hayatlarını kaybetmişlerin anısına yapılan ve onların fotoğraflarıyla donanmış bir pencere, yıktırılan kilisenin zemin döşemesinin kalıntıları, yerine yapılmış şapel ve İngiliz heykelıtraş Josefine de Vasconcellos’un yaptığı ve diğer iki kopyasının Hiroşima Barış Müzesi ve Coventry Katedrali’nde sergilendiği “Reconcilition” adlı eseri var. Yıktırılan kilisenin kulesinin tepesindeki haç ise hemen yakındaki mezarlık çalışanları tarafından alınarak saklanmış ve epey deforme olsa da bugüne kadar gelebilmiş.


Berlin’e yolu düşenlerin şehrin soğuk savaş dönemine ve Berlin Duvarı’na ilişkin bilgileri bulabilecekleri bu park hafta boyunca her gün 08.00-22.00 saatleri arasında gezilebilir. Ziyaretçi ve Dokümantasyon merkezleri ise Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.


Fotoğraflar: Nazan Öztürk